Hekime Yönelik Şiddette Yasal Uygulamalar

0 404

Hekime Yönelik Şiddette Yasal Uygulamalar

Hekime yönelik şiddette yasal uygulamalar- Sağlık personeline uygulanan şiddetin önüne geçilmesi ve personel güvenliğinin sağlanması ile sağlık hizmeti sürecinin sıkıntıya uğramadan devamı amacıyla yapılan idari düzenlemelerin yanı sıra Türk Ceza Kanununda tanımlanan suç tiplerinin bazılarının sağlık personeline karşı uygulanması halinde suçun nitelikli hali ya da ağırlatıcı nedeni sayılması ile infaz ve mahkumiyet hükümlerine yönelik düzenlemeler de yapılmıştır. 6514 sayılı ve Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 47’inci maddesi ile 02.01.2014 tarihinde 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa Ek Madde 12 eklenerek ceza hukuku anlamında ilk somut düzenleme olmuştur. 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ek Madde 12’nin birinci fıkrası ile; Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında tutuklama nedeni varsayılan suçlar arasında olduğu ifade edilmiştir. Tutuklama kişiyi hürriyetinden yoksun bırakan, delillerin korunması ya da şüpheli veya sanığın kaçmasını önleme amaçlarla geçici olarak başvurulan bir koruma tedbiri olarak düzenlenmiştir. Tutuklamanın gerçekleşmesi durumunda kişi en temel haklarından olan özgürlüğü kısıtlanarak hürriyetinden yoksun bırakılacak olması sebebiyle tutuklamada usul yönünden zorunlu unsurların varlığı aranmaktadır. Bu kapsamda tutuklamanın; geçici olması, delillerin korunması veya yargılamanın sağlıklı yapılması için bir araç olması, görünüşte haklı olması, ölçülü olması gereklilikleri bu ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Aynı zamanda Tutuklama kararı verilebilmesi için şüpheli veya sanık hakkında “kuvvetli suç şüphesinin varlığının” bulunması ve kuvvetli suç şüphesi varsa, ayrıca “tutuklama nedeni” de bulunmalıdır. Kısacası kişi hakkında (şüpheli ya da sanık) suç işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi varsa ve tutuklama nedeni de varsa kişi hakkında tutuklama kararı verilebilecektir.

Tutuklama sebebinin var olduğu belirtilen haller ise:

a. Şüpheli veya sanığın “kaçması veya kaçması şüphesini uyandıracak somut olguların varlığı” (CMK md. 100/2),

b. Şüpheli veya sanığın “delillerin karartılacağı” konusunda kuvvetli şüphe halinin varlığı (CMK md. 100/2),

c. Kanunda açıkça tutuklama sebebi olarak gösterilen Katalog suçlardır. (katalog suçlardan birinin işlendiği hususunda kanunda aranan kuvvetli şüphe koşulu varsa, şüpheli veya sanığın kaçacağı veya delilleri karartma ihtimalinin bulunduğu kendiliğinden varsayılarak hakkında tutuklama kararı verilir.)

3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ek Madde 12 ile Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu, yukarıda bahsettiğimiz Ceza Muhakemesi Kanununun 100’üncü fıkrasında sayılan tutuklama nedenlerinden biri olarak saymıştır. Böylece kişi hakkında sağlık personeline karşı yaralama suçunun işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesi varsa suçun sağlık personeline karşı işlenmesi sebebiyle tutuklama nedeninin varlığı da kabul edildiğinden şüphelinin tutuklanmasına karar verilecektir. 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa 02.01.2014 tarihinde eklenen Ek Madde 12’nin diğer fıkrasında ise; Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel, bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanmasında kamu görevlisi sayılacağı ifade edilmiştir. Bu düzenleme ile Özel Hastaneler ve sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık personeline görevleri sırasında ya da görevleri sebebiyle işlenen suçlarda kamu görevlisi sayılmaları ile kendilerine karşı işlenen suçlar Türk Ceza Kanunu kapsamında suçun nitelikli hali ya da ağırlatıcı nedeni olacaktır.

Nitekim Türk Ceza Kanunun 86’ncı maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunun;

1’inci fıkrasında düzenlenen basit şeklinde suçun şikayete tabi olduğu ve ceza süresinin, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olduğu,
2’nci fıkrasında Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağına,
Suçun 3’üncü fıkrasında belirtilen haller ise suçun nitelikli hali olarak sayılmış ve şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, canavarca hisle işlenmesi halinde ise bir kat artırılarak verileceği düzenleme altına alınmıştır.Bu kapsamda özel sağlık kurum ya da kuruluşunda çalışan sağlık personeline karşı görevi sırasında ya da görevi nedeniyle işlenen yaralama suçunda, söz konusu personelin 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ek Madde 12 gereği kamu görevlisi olarak sayılması sebebiyle yaralama suçunun düzenlendiği 86’ncı maddenin 3 fıkrasının c bendi gereği nitelikli hal olarak kabul edilecek ve kovuşturma sonrasında suçun basit şeklinde verilecek ceza yarı oranında arttılacaktır.

Sağlıkta şiddetin önlenmesi amacıyla gerçekleştirilen tüm idari tedbirlerin yanı sıra Ceza Hukuku kapsamında yapılan bu düzenlemelerle birlikte suçların soruşturulması konusunda da bir takım önlemler alınmıştır. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 26 Nisan 2012 tarih ve Sağlık Çalışanlarına Karşı İşlenen Suçların Soruşturulması konulu 2012/22 sayılı Bakanlık Genelgesinde, yerine getirdikleri kamu görevi nedeniyle sağlık çalışanlarına karşı; Yaralama (TCK Madde 86-87), Tehdit (TCK Madde 106) ve Hakaret (TCK Madde 125) fiillerinin işlenmesi halinde, mağdur kişinin şikâyeti aranmaksızın, sağlık kurumlarında görevli olan hastane polisleri ve kolluk kuvvetlerince doğrudan işlem tesis edilmesi, ilgili Cumhuriyet savcılığına bilgi verilmesi, gerekli soruşturmanın başlatılacağı belirtilmiştir.

Aynı şekilde 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ek Madde 12’ye 15/11/2018 tarih ve 7151 sayılı Kanunun 21’inci maddesi ile eklenen ek fıkra ile sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlardan şüpheli olanlar, kolluk görevlilerince yakalanarak ve gerekli işlemleri yapılarak Cumhuriyet başsavcılığına sevk edileceği ifade edilmiştir. Bu suçların soruşturmasında, kolluk kuvvetleri tarafından müşteki, mağdur veya tanık olan sağlık personelinin ifadeleri işyerlerinde alınacağı düzenleme altına alınmış bu hükümlerin, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.

Ceza Hukuku kapsamında yapılan son düzenleme ise Sağlıkta şiddeti önleme amacıyla 08 Nisan 2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan “Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” dir. Söz konusu kanun teklifi 15 Nisan 2020 tarihinde TBMM’de kabul edilerek 7243 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 28’inci maddesi ile 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ek Madde 12’ye ek fıkra olarak ilave edilmiştir. Ek fıkra ile;

Kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan kasten yaralama (madde 86), tehdit (madde 106), hakaret (madde 125) ve görevi yaptırmamak için direnme (madde 265) suçlarında;

a) İlgili maddelere göre tayin edilecek cezalar yarı oranında artırılacağı,

b) Türk Ceza Kanununun 51 inci maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi hükümleri uygulanmayacağı ,

düzenleme altına alınmıştır.

Ceza Hukukunda yapılan son düzenlemelerin suç ve cezalara etkisinin incelenmesi sağlıkta şiddetin önlenmesi kapsamında istenilen sonuca ulaşılıp ulaşılamayacağı, şiddeti önlemeye veya caydırıcı olmaya yeterli olup olmadığının belirlenmesinde faydası olacağından özellikle kanunda düzenleme altına alınan suç tiplerinin üzerinde durmak yerinde olacaktır.

Kasten Yaralama Suçu; Türk Ceza Kanunun 86’ncı maddesinde düzenleme altına alınmıştır.

86/1’de, takibi şikayete tabi olmayan yani re’sen soruşturulan ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek basit hali; Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulması olarak tanımlanmış ve suçun failinin bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı, 86/2’de, suçun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ve takibi şikayete bağlı basit hali belirtilmiş suçun bu halinin işlenmesi durumunda fail hakkında dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunacağı, 86/3’te, kasten yaralama suçunun nitelikleri halleri;
a. Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b. Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c. Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d. Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e. Silahla,
f. Canavarca hisle,

olarak belirtilmiş ve suçun bu haller içerisinde işlenmesi durumunda şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, canavarca hisle işlenmesi durumunda ise bir kat artırılacağı belirtilmiştir.

Yaralama Suçunun Sağlık Çalışanına Karşı İşlenmesi

Kasten yaralama suçunun sağlık çalışanına karşı işlenmesi, sağlık çalışanının kamu kurum/kuruluş ya da özel sağlık kurum/kuruluşunda görev yaptığına bakılmaksızın; kişinin, sağlık çalışanına karşı yaralama suçu işlediğine yönelik kuvvetli şüphe bulunması durumunda Ek Madde 12’nin 1’inci fıkrası gereği tutuklanma nedeninin varlığı kabul edilen hususlardan sayıldığından;

a. Geçici tedbir olarak tutuklanmasına karar verilecek,

b. Hem suçun nitelikli hali olması hem de Sağlık Çalışanlarına Karşı İşlenen Suçların Soruşturulması konulu 2012/22 sayılı Bakanlık Genelgesi gereği Mağdurun şikayeti olmasa bile soruşturmaya başlanacak,

c. Yapılan yargılama sonrasında; Suçun işleniş biçimini, Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, Suçun işlendiği zaman ve yeri, Suçun konusunun önem ve değerini, Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, Failin güttüğü amaç ve saiki, Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. artırım ve indirim temel ceza belirlenecektir. Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırım, temel ceza üzerinden yapılacak,

d. Temel ceza belirlendikten sonra sağlık personelinin kamu görevlisi olması sebebiyle 3’üncü fıkranın (c) bendi gereği suçun nitelikli hali hususu göz önüne alınarak temel ceza yarı oranında artırılacak,

e. Bu ceza belirlendikten sonra 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ek Madde 12’nin 2’nci fıkra (a) bendi kapsamında verilen ceza tekrar yarı oranda artırılarak fail hakkında hükmedilen ceza belirlenecektir.

Tehdit Suçu; Türk Ceza Kanunun 106’ıncı maddesinde düzenleme altına alınmıştır.

107/1’de; takibi şikayete bağlı olmayan, bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceği yönünde, kişiyi haksız bir zarara veya kötülüğe uğratılacağını bildirilmesi suçun basit olarak tanımlanmış ve suçun failinin altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı,
107/1 ikinci cümlesinde takibi şikayete bağlı olan Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit tanımlaması yapılmış ve suçun failinin altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağı,
107/2’de tehdit suçunun nitelikleri halleri;
a. Silahla
b. Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
c. Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d. Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
İşlenmesi olarak düzenlenmiş ve şikayet aranmaksızın failin iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı ifade edilmiştir.

Tehdit Suçunun Sağlık Çalışanına Karşı İşlenmesi

Tehdit suçu, sağlık çalışanının kamu kurum/kuruluş ya da özel sağlık kurum/kuruluşunda görev yaptığına bakılmaksızın; kişinin, sağlık çalışanına karşı tehdit suçu işlemiş olması durumunda,

a. Sağlık Çalışanlarına Karşı İşlenen Suçların Soruşturulması konulu 2012/22 sayılı Bakanlık Genelgesi gereği Mağdurun şikayeti olmasa bile soruşturmaya başlanacak,

b. Yapılan yargılama sonrasında; Suçun işleniş biçimini, Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, Suçun işlendiği zaman ve yeri, Suçun konusunun önem ve değerini, Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, Failin güttüğü amaç ve saiki, Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. artırım ve indirim temel ceza belirlenecektir. Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırım, temel ceza üzerinden yapılacak,

c. Temel ceza belirlendikten sonra 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ek Madde 12’nin 2’nci fıkra (a) bendi kapsamında verilen ceza tekrar yarı oranda artırılarak fail hakkında hükmedilen ceza belirlenecektir.

Hakaret Suçu; Türk Ceza Kanununun 125’inci maddesinde düzenleme altına alınmıştır.
125/1’de; takibi şikayete tabi olan, Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırıyı hakaret suçunun basit hali olarak nitelendirilmiş ve suçun failinin üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağı,
125/2’de; takibi şikayete tabi olan, Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi durumunda suçun failinin üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağı,
125/3’te; suçun nitelikli halleri;
a. Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b. Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c. Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi olarak düzenlenmiş ve şikayet aranmaksızın failin alt sınırı bir yıldan az olmamak üzere iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağı ifade edilmiştir.
125/4’te; Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılacağı,
125/5’te; Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılacağı düzenlenmiştir.

Hakaret Suçunun Sağlık Çalışanına Karşı İşlenmesi

Hakaret suçu, sağlık çalışanının kamu kurum/kuruluş ya da özel sağlık kurum/kuruluşunda görev yaptığına bakılmaksızın; kişinin, sağlık çalışanına karşı hakaret suçu işlemesi durumunda,

a. Hem suçun nitelikli hali olması hem de Sağlık Çalışanlarına Karşı İşlenen Suçların Soruşturulması konulu 2012/22 sayılı Bakanlık Genelgesi gereği Mağdurun şikayeti olmasa bile soruşturmaya başlanacak,

b. Yapılan yargılama sonrasında; Suçun işleniş biçimini, Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, Suçun işlendiği zaman ve yeri, Suçun konusunun önem ve değerini, Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, Failin güttüğü amaç ve saiki, Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. artırım ve indirim temel ceza belirlenecektir. Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırım, temel ceza üzerinden yapılacak,

c. Temel ceza belirlendikten sonra sağlık personelinin kamu görevlisi olması sebebiyle 3’üncü fıkranın (a) bendi gereği suçun nitelikli hali hususu göz önüne alınarak temel ceza yarı oranında artırılacak indirim hali varsa uygulanacak,

d. Bu ceza belirlendikten sonra 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ek Madde 12’nin 2’nci fıkra (a) bendi kapsamında verilen ceza tekrar yarı oranda artırılarak fail hakkında hükmedilen ceza belirlenecektir.

Görevi yaptırmamak için direnme suçu; Türk Ceza Kanununun 265’inci maddesinde düzenleme altına alınmıştır.

Suçun tüm hallerinin takibi şikayete bağlı değildir. 265/1’de, Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile,
265/2’de, Suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi halinde, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile,
265/3’te, Suçun, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, verilecek cezanın üçte biri oranında artılacağı,
265/4’te, Suçun, silahla ya da var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılacağı,
265/5’te, Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacağı,

Düzenleme altına alınmıştır. Görüleceği üzere suçun temel şekli Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanılması olarak tanımlanmış kamu görevlisine karşı icrai bir eylemde bulunmadan yani pasif direnme, suç olarak kabul edilmemektedir. Görevi yaptırmamak için direnme suçu seçimlik hareketli bir suç olup, kamu görevlisine karşı icrai davranışlar olan tehdit veya cebir fiillerinin işlenmesiyle ve Kamu görevlisinin görevi kapsamına giren bir işi ifa ettiği sırada gerçekleşmesiyle meydana gelir. Bu sebeple sağlık görevlisi, görevi başında değilken veya kendi görev kapsamına girmeyen bir işi yaparken görevini yaptırmamak amacıyla cebir veya tehdit kullanılması görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturmaz.

Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu Sağlık Çalışanına Karşı İşlenmesi

Suç, sağlık çalışanının kamu kurum/kuruluş ya da özel sağlık kurum/kuruluşunda görev yaptığına bakılmaksızın; kişinin, sağlık çalışanına karşı Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu işlemesi durumunda,

a. Suçun şikayete tabi olmaması sebebiyle Mağdurun şikayeti olmasa bile soruşturmaya başlanacak,

b. Yapılan yargılama sonrasında; Suçun işleniş biçimini, Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, Suçun işlendiği zaman ve yeri, Suçun konusunun önem ve değerini, Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, Failin güttüğü amaç ve saiki, Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. artırım ve indirim temel ceza belirlenecektir. Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırım, temel ceza üzerinden yapılacak,

c. Temel ceza belirlendikten sonra diğer fıkralardaki hükümler gözönüne alınarak temel ceza önce artırımlar yapılacak sonra indirim hali varsa uygulanacak,

d. Bu ceza belirlendikten sonra 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ek Madde 12’nin 2’nci fıkra (a) bendi kapsamında verilen ceza tekrar yarı oranda artırılarak fail hakkında hükmedilen ceza belirlenecektir.

Sağlık Çalışanına Şiddette Cezaların İnfazına Yönelik Düzenlemeler

7243 sayılı Yüksek öğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 28’inci maddesi ile 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ek Madde 12’ye ek fıkra ile, Türk Ceza Kanununun 51 inci maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi hükümleri uygulanmayacağı düzenleme altına alınmıştır.

Türk Ceza Kanunun “hapis cezasının ertelenmesi” başlıklı 51’inci maddesinde; İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebileceği, bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıl ve daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilmesi gerekliliği ifade edilmiştir. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;

a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,
b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekmektedir.

Türk Ceza Kanununda düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi koşullarını sağlamasına rağmen sağlık personeline kasten yaralama, tehdit, hakaret veya görevi yaptırmamak için direnme suçunu işleyen failin ceza erteleme talebi kabul edilmeyecektir.

Sağlıkta şiddetin önlenmesi makalesi.

Av.Bilgehan utku instagram için tıklayınız

Bunları da beğenebilirsin